Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#mektup etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HİDAYET NURU

Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbül Alemin. Vesselatü vesselamu ala rasulina nebiyyil ümmi ve ala alihi ve sahbihi ve sellem.  Seyyid Şerif Curcânî hidayetin tarifini şu şekilde yapar: Hidayet; kişinin afaki ve enfüsî tefekkürünü, düşünce ve mülahazasını, aklî, amelî, nazarî şeylerde kullanmak suretiyle insanın içerisinde Cenab-ı Allah’ın yakacağı bir nur, bir ışıkktır. Afakî ve enfüsî tefekkürün tamamlanabilmesi; kişinin iradesini ilk önce aklî, sonra nazarî, sonra da amelî şeylerde kullanabilmesi ile olur. Hidayet, aklî merhaleleri aşıp nazarî olayları tefekkür edecek sonra amelî işlere geçecektir ve bu merhaleleri geçtikten sonra Cenab-ı Allah dilerse insanın kalbinde bir ışık yakar. Bir insanın hidaye te ermesi zordur. Peygamberler dahi zatî güçleri ile bir   insanın kalbine hidayeti yerleştirmeye muktedir değillerdir. Hz. Nuh küfür ehli olan oğlunun hidayete ermesini çok istemiş ama zatî iktidar ile bunu başaramamıştır. Hidayetin kalbe yerleşmesi çok zor...

BİR MEKTUP

                      Hazreti Pir Niyazi Mısrî'nin kardeşi Ahmed Efendi'ye yazdığı mektuptur. "Gözüm nûru kardeşim Ahmed Efendi, Binlerce özlemle selâmlar ve hayır duâlardan sonra bildirmek ve anlatmak istediğim şey şudur: Benim cânım, ne hâl ve ne âlemdesin? Yani demek isterim ki insan dünyâda oldukça dert ve elemden kurtulamaz. Sen, o dert ve elemden cezâ ve korkuda mısın; yoksa sabr-ı cemilde misin? Yâhûd dert içinde dermânı gece karanlığında gün bulanlar gibi sen de günü buldun mu? Hasta gönlün sağ; yediğin yürekte yağ, her dağ üstü bâğ oldu mu? Kardeşim, Nefsini bildin mi, Rabb'ini buldun mu?  Bunun alâmeti vardır (Lâfla olmaz!). Yetmiş iki millete birgöz ile bakabiliyor musun? Bütün yaratılmışlar hepsi bir ağızdan  bağrışıp 'Feeynemâ tuvellûfesemme vechu'llâh.' (Nereye dönerseniz Allâh'ın vechi -zâtı- oradadır. Bakara 115) zâhir oldu mu? Cemâlini nice yüzden görem diyen diller Şikeste (kır...