Ana içeriğe atla

Kayıtlar

#film etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İZ BIRAKANLAR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM YÂR-I SÂDIK BİLİR DİLDEN AŞK DERSİNİ ALIR GÜLDEN KARŞILIKSIZ TAA GÖNÜLDEN SEVENLERE SELAM OLSUN.. SAMİMİ AŞKIN DEĞİŞMEZ SEMBOLÜDÜR BİZİM YUNUS.. 13. YÜZYILDA, MOĞOL İSTİLALARININ ANADOLU’YU KASIP KAVURDUĞU BİR DÖNEMDE YAŞAMIŞTIR. KITLIĞIN HÜKÜM SÜRDÜĞÜ BU DÖNEMDE KÖYÜNDEKİ İHTİYAR MECLİSİ TOPLANIP BU HALE BİR ÇARE ARARLAR. KIŞ, ÇETİN GEÇMEKTEDİR VE ELDE AVUÇTA BİR ŞEY KALMAMIŞTIR. BU ŞEKİLDE KOCA BİR KIŞI GEÇİRMENİN MÜMKÜNÜ YOKTUR. YAPTIKLARI İSTİŞARE SONUCUNDA ZAMANIN SAHİBİ HAKK DOSTU HACI BEKTAŞİ VELİ HAZRETLERİ’NDEN YARDIM İSTEMEYE KARAR VERİRLER. YARDIMI İSTEMEYE GİTMEK İÇİN İSE AKILLARINA HÜSNÜ NİYET SAHİBİ YUNUS’TAN BAŞKASI GELMEZ.. YUNUS, YARDIMSEVER, EDEPLİ VE AŞK ERBABI BİR DELİKANLIYDIR. KÖY HALKI BU FİKİRLERİNİ YUNUS’A SÖYLEYİNCE TEREDDÜTSÜZ BU GÖREVİ KABUL EDER. KAĞNILAR VE BUĞDAY ÇUVALLARI HAZIRLANIP, DUALARLA YOLU KOYULUR. BAKTIĞI HER YERDE RAHMAN’IN BİR YANSIMASINI GÖREN, HER VARLIĞA HOŞÇA BAKAN, DERUNUNDA GİZLİ BİR...

HİKMETLİ SÖZLER

Bismillahirrahmanirrahim Halis, bir şeyin karışması muhtemel olan şeye, başka şeyin karışmaması demektir. Bu yapılan şeyin temiz ve karışıksız olmasına da ihlâs adı verilir. Yüce Allah buyuruyor ki: "Size onların karnındaki pislik ile kan arasından, içenlerin boğazlarından   kolaylıkla geçen sade bir süt içiriyoruz” (Nahl suresi 66. âyet) Sütün gerçekten halis ve temiz olması; kan, idrar ve pislikler  gibi inekten çıkmış olmasına rağmen ona hiç bir şeyin karışmamış olmasıdır. Şirk, ihlâsın tamamen zıddıdır. Halis olmayan müşriktir. Şirkin açığı ve gizlisi olduğu gibi, ihlâsın gizlisi açığı vardır. İhlâs ve şirkin mekânı kalptir. İhlâs veya şirk oluşu gaye ve niyete göre anlaşılır. Halis, sadece Allah rızası için niyet ederek yapılan amellere denir. İlhad ise haktan uzaklaşarak gösteriş, riya ile yapılan amellere denir. Bunlar "Ey riyakâr, ey sahtekâr, ey ortak koşan, ey küfreden” isimleriyle kıyamet günü çağrılırlar. Bunlar Allah'a yakınlık amacıyla hareket ettikleri ...

HAFTANIN FİLMİ

KARPUZ KABUĞUNDAN GEMİLER YAPMAK                                                                                                                             “yazmak zorundaydım yoksa çıldıracaktım.” Rilke   Bu haftaki filmimiz bir Ahmet Uluçay filmi. Kimdir Ahmet Uluçay? Nam-ı diğer Ahmet abi! Kütahya’nın Tepecik köyünde yaşayan ve burada vefat edecek olan Ahmet abi, küçüklüğünden beri gölgeler ve ışık üzerinde ve bunun bir sihir olduğunu hissederek çocuk zihniyle merak etmiş,   1960’ larda ilkokuldayken gezici sinemanın köylerine gelmesiyle, Ahmet abinin tanımlamasıyla; fotoğrafların gımıldayıvermesi, onun en büyük heyecanı olmuştur. İki kafadar arkadaşıy...

HAFTANIN FİLMİ

DİLSİZ Film; babaannesinden miras olarak kalan bir sandığın asıl sahibine yani Sami’ye teslim edilmesiyle başlar. Sandığın içindekiler ilk başta çok soğuk ve anlamsız gelirken daha sonrasında Sami’nin hayatını etkileyecek bir yolculuğa çıkaracaktır onu. Tantanalı ve yoğun olan bir hayatın içinde; durup düşünebildiğimiz zaman bir kapı açılmaktadır. Düşünmenin fiziksel olarak durmakla alakası vardır evet. Dışardaki bir hareket düşünme sistemimizi de etkilemektedir. Sami’nin geçmişiyle kurmaya başlayacağı bağ bu sandıkla beraber hızlıca canlanacaktır. Filmdeki Rüya, mevlid ve meşk sahneleri geçmişteki ruhi ve hissi bağa doğru bir kanca atacaktır. Sandıktan ne mi çıkacaktır? Hat meşkini yapmak için gerekli malzemeler ve bir kitap. Kitap önemlidir çünkü, hakiki hattatların nasıl talebesi olunur, onu öğretecektir Sami’ye. Duvar resimleri yapan Sami’nin Hat meşkine başlaması elbette bize resim ve hat arasındaki ince bağlantıları da kurduracaktır. Talebe olmak nedir? Nasıl talebe ol...