Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

O VE BEN

O ve ben diye başlıyor kitap. ‘O ve Ben’… Kitabı okuyanlar görecektir ki kitapta Necip Fazıl'dan bir eser kalmamıştır. Yani Necip Fazıl bu kitabında O’nu ve kendisini anlatır. Asıl olanı kitabın sonunda görüyoruz ki zahiri Necip Fazıl'dan eser kalmaz ve yalnızca O kalır. Bir nevi  fenâ hali. ( burada fena olmak mevzusuna değindiğimiz yazının linkini kullanacağız) O diye hitap ettiği kendisinden bahsettiği kişi onun mürşidi, rehberi,  öğreticisi,  hocası olan Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretleridir. Kitap, biyografi niteliğinde bir eser olup Necip Fazıl, kendi hikayesini, kendi ölçüsünü, kendi yaşamını anlatır. Bu yaşamı ise O’nun üzerinden anlatır. Çünkü O olmadan önceki hayatını yaşanmamış saymıştır.  “Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum  Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum” Bir insanın gafletten uyanışı, kendini bilişi, kendine gelişi, kendinin farkında oluşu aslında o insanın bir doğumu hükmündedir.  Biz buna bir *‘Seyru sülûk’ hika...

MANEVİ FETİH

Manevî Fatih:  Akşemseddin .   Sinesinde birçok evliya ve Allah dostu barındıran İstanbul'un fethi esnasında bile tasavvuf mayasıyla yoğrulduğunu görüyoruz.   Bugün İstanbul'un Fethini anarken Fatih Sultan Mehmet'i anıp  Akşemseddin  Hazretlerinden bahsetmemek olmaz. Çünkü II. Mehmet'i Fatih Sultan Mehmet yapan odur. Fatih'in hocası, rehberi, mürşidi ve her daim yardımcısıdır.     Fatih Sultan Mehmet hocasını her daim yâd ederdi ve ondan aldıklarını, ondan öğrendiklerini, onun maddi-manevî yardımlarını her zaman dile getirirdi. Bu yüzden  Akşemseddin  Hazretlerini anmadan olmaz.  Akşemseddinsiz  Fatih Sultan Mehmet olmaz. Fatih'i kutlu güne kadar yetiştiren o, fetih zamanı yanında olan o, her daim desteğini sunan o idi...   Fetih sırasında  II.Mehmet'e  mektup yazarak onu desteklemiş, cesaretlendirmiştir. Aynı  zamanda çocukları  ve  müridleri  ile birlikte  fetihe...