Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

10 Istılâhât

AL KÜLAHINI EYVALLAHI İÇİNDE : Dayanılmayacak hallerde söylenegelen bir atasözü. Dayandığı yer olarak şu olay anlatılır : Çabuk sıkılan biri derviş olmuş, teslimiyet gereği her emre eyvallah demeyi öğrenmiş. Ancak zamanla, emirler ağırlaşmaya başlamış, ağırlaştıkca de canı sıkılmaya başlamış. Günün birinde şeyh, dervişe yine zor bir iş buyurunca başındaki külahı çıkarıp şeyhin önüne koymuş "al külahını eyvallahı içinde" demiş ve başı açık olarak tekkeden çıkıp gitmiş. AL DELİDEN USLU HABER : Bu ifadedeki "deli" bizim bildiğimiz psikriyatrik vak'alardaki deli değildir. Kendisini Allah sevgisine tam olarak vermiş, dünyayı ardına atmış, mübalatsız, hiçbir şeye aldırmayan kişidir ki, bunlara sufiyye ıstılahında "meczup" denir. Bu tür kişilerden, keramet ve hikmet zuhur edeceği inancı yaygındır. Bu atasözü ile kimseyi aşağı görmemek gerektiği, aşağı görülen kişilerden bile doğru akıllıca bir sözün duyulabileceği vurgulanmaktadır. Bu atasözündeki ...

Kuran-ı Kerimden Müminlerin 100 Özelliği

1. İnsanlar arasında adaletle hükmederler. / En’am-151. 2. Allah’a asla şirk koşmazlar. / Furkan-68 3. Namuslarını (ırzlarını) korurlar. / Furkan-68 4. Hakkı bile bile gizlemezler. / Bakara-44 5. Namazlarını huşu içinde ve doğru olarak kılarlar.  / Mü’minun 2,9 6. Anne ve babalarına “öf” bile demezler.  / İsra-23 7. Boş şeylerden tümüyle yüz çevirirler. / Mü’minun -3 8. Mallarıyla ve canlarıyla cehd ederler,çabalarlar. / Tevbe-5 9. Asla zanda bulunmazlar. / Casiye -24 10. Cahillerle asla tartışmazlar. / Furkan-63 11. Kınayıcının kınamasından korkmazlar. / Maide-54 12. Asla yalan söylemezler. / Mü’minun-8 13. Emanetlerine ihanet etmezler. / Bakara-177 14. Söz verdiklerinde sözünde dururlar. / Bakara-177 15. Zekâtlarını hakkıyla verirler. / Bakara-177 16. Yetimin hakkını asla yemezler. / Nisa-2 17. Yolda kalmışlara yardım ederler. / Bakara-177 18. Kafirlere karşı sert, birbirlerine karşı merhametlidir. / Fetih-29 19. İnsanların kusu...

İnsanın sebepsiz iç sıkıntısı neden olur?

Soru: Bazen insanın sebepsiz iç sıkıntıları olur, bunlarla ilgili ne söyleyebilirsiniz? İnsanın başına gelen her şeyde bir mana araması gerekir. Allah Teâlâ ayet-i kerimesinde buyurur: “Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar. Gözleri vardır, onlarla görmezler, kulakları vardır, onlarla işitmezler.” (A’raf, 179)   Maksat Allah’tan gelen hadiselerin, musibetlerin perde arkasını iyi okumaktır. Hazret’in (k.s) ifadesiyle insanın ayağına batan dikenin sebebini dahi bilmesi gerekir. Hazret’e (k.s) halifesinden bir mektup gelir. Halifesi çok hasta olduğunu söyler ve bunun için ne okuması gerektiğini sorar. Meseleyi hastalık olarak görmez, ben bu manayı nasıl algılamalıyım diye sorar. Hazret (k.s) şu cevabı verir: “Senin burada anlayacağın mana şudur; bilesin ki sana en yakın olan bedenin dahi Allah istemedikçe sana itaat etmez. Bilesin ki bütün bedenin ücretini veren Allah’tır. Ve sen eğer Allah’a asi olursan Allah istediği andan itibaren sana en yakın olan insan dahi sen...

Ey gözü yaşlı, sinesi yanık olan kalp

"Ey gözü yaşlı, sinesi yanık olan kalp, Kalbini yakan kalp, kalbinden dua ister. Ey Rahman'ın hanesini üzerinde taşıyan kalp, Kalbim, kalbin gibi yanar ve ağlar, Her kalpte Seni arar. Bedenlerin seni semada araması ne bedbahtlıktır. Ey Kâbeyi beldeye, bedenleri beytine mahmul kılan Allah, Bizleri de beytine hamil kıl, beytinde tavaf edenlerden eyle." O ikinci cümle birinci cümlede oluşan bütün suallere cevap aslında. Bir insanı, ey gözü yaşlı sinesi yaşlı olan, kalbini yakan kalp, Bu şöyle Peygamber aleyhisselam müslümanların kalplerini yaktı. Bir mürşit bir müridin kalbini yakıyor. Kalbini yakan kalp, o kalp de dua istiyor. Neden? Bir insan birisinin kalbini yaktığı halde diğer kalplerde dua istiyor? Çünkü o kalp Rahman'ın hanesini üzerinde taşıyor. Rahman'ın beytini üzerinde taşıyor. Çünkü Ey Rahman'ın hanesini üzerinde taşıyan kalp, yani her bir müslüman eğer kalbi yanık ise gözü yaşlı ise sinesi yanıksa Rahman'ın hanesini üzerinde taşıy...